TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Mandayı savunanlar, mandanın peşinde koşanlar hiç eksik olmadılar. İnanın bugün de, yarın da eksik olmayacaklar. Mandacılığı tarihte kalmış bir mesele olarak değil, bugün karşımızda yeni sözlerle, yeni üsluplarla ve yeni unsurlarla çıkan gayri milli bir durum olarak algılamak zorundayız. Türkiye’nin bir tane ekseni vardır, o da kendi milli eksenidir. Türkiye eksenidir dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yola ev sahipliği yapmış 4 Eylül 1919 tarihli Sivas Kongresi’nin 104’üncü yıl dönümü için düzenlenen kutlamalara katıldı. Kent meydanındaki Atatürk Anıtı önünde yapılan ilk törende Kurtulmuş’un yanı sıra Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ile AK Parti Sivas milletvekilleri Abdullah Güler, Hakan Aksu ve Rukiye Toy, CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ve il protokolü katıldı. Anıta çelenk bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Tarihi kongrenin yapıldığı, bugünkü Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi’nde, Sivas Devlet Tiyatrosu oyuncularının hazırladığı kongrenin temsili izlendi.
Müze bahçesinde devam eden törende açıklama yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sivas Kongresi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun, İstiklal Harbi’ni yönetecek olan gazi meclisin kuruluşunun da yolunu açmış olan önemli, tarihi bir adım olduğunu belirterek, Bu özelliklerinin yanında Sivas Kongresi, aynı zamanda bütün Türkiye’de direniş ruhunu, bütün Anadolu coğrafyasında direniş ruhunu ortaya koyabilmiştir. Şimdi o günkü şartlar altında Sivas Kongresi’ni değerlendirmek, ama o günden bize miras kalan hususları da güncelleştirerek, değerlendirerek sonraki asırlara iletmek mecburiyetindeyiz. 108 gün burada hikaye falan anlatılmadı. 108 gün vatanın her yeri nasıl kurtarılacak bununla ilgili ince ince detaylı projeler konuşuldu. Bu süre içerisinde, bunların hepsinin içerisinde 3 tane alametifarika vardır. Bu üç bayrak, bu üç sancak, aziz Türk milletinin sonsuza kadar taşıyacağı sancağıdır. Bunlardan birisi milli iradenin her şeyin üzerinde olması fikriyatıdır. Milli irade şunun için önemliydi. O günlerde, Anadolu’nun bu yıkıntıdan ancak yabancı himayesine girerek, o günkü meşhur tabiriyle mandacılık altında bulunarak, Türkiye’nin kurtarılacağına inananlar vardır. Türkiye’de iradenin kayıtsız şartsız millette olduğu, milletten başka hiçbir iradeye bağlı olunamayacağı fikri, Sivas Kongresi’nde nihai olarak ilan edilmiş ve bizlere miras olarak bırakılmıştır. Milletten başka hiçbir gücün önünde eğilmeyiz. Milletten başka hiçbir güce eyvallah demeyiz ve kıyamete kadar böyle olacaktır diye konuştu.
‘TÜRKİYE BAŞKASININ EKSENİNE BAKARAK HİZAYA GİRMEZ’
Mandacılığa değinen Kurtulmuş, Ne yazık ki Cumhuriyetimizin ilk asrında da zaman zaman milli iradesinin karşısına çıkanlar, Türkiye’yi şu ya da bunun uydusu haline getirmek isteyenler, yani o günkü tabiriyle mandayı savunanlar, mandanın peşinde koşanlar hiç eksik olmadılar. İnanın bugün de, yarın da eksik olmayacaklar. Onun için mandacılığı tarihte kalmış bir mesele olarak değil, bugün karşımızda yeni sözlerle, yeni üsluplarla ve yeni unsurlarla çıkan gayri milli bir durum olarak algılamak zorundayız. Türkiye eksenini kaybetmesin. Türkiye batının ekseninden, şunun ekseninden, bunun ekseninden çıkmasın demek çağdaş bir mandacılık örneğidir. Sivas Kongresi, bize bir şey öğretti ki Türkiye başkasının eksenine bakarak hizaya girmez. Türkiye’nin bir tane ekseni vardır. O da kendi milli eksenidir. Türkiye eksenidir. Bu anlamda mandacılığı ve milli iradeyi güncellemek ve sonraki dönemlere de taşıyarak hep aklımızda tutacağız ifadelerini kullandı.
‘BAĞIMSIZLIK MİLLETİMİZİN KARAKTERİDİR’
Sivas Kongresi’nin öğrettiği ve miras bıraktığı ikinci önemli meselenin de bağımsızlık olduğunu aktaran Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti
Bağımsızlık, milletimizin karakteridir. Bu karakteri yok etmeye, kimsenin hakkı ve haddi yoktur. Bunun için bağımsızlığımızı, milli onur ve haysiyetimizi bir unsuru olarak görecek ve gelecek tasavvurlarımızın en önemli kaynağı olarak kabul edeceğiz. Bağımsızlığı olmayanın geleceği olmaz. Bağımsızlığı olmayanın medeniyeti de kalmaz. Bırakın çağdaş medeniyetlerin üstüne çıkmayı, medeniyetleri bile kalmaz. Bağımsızlığı da sadece Yunan’ın, sadece İtalya’nın, İngiliz’in Anadolu toprakları sınırına girmesi şeklinde anlamıyoruz. Hemen Gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti kurduktan sonra yaptığı en önemli şeylerden birisi, ekonomik kalkınmanın sağlanmasıdır. Ekonomik bağımsızlığı olmayan, askeri anlamda kendi kendine yeterli olmayan, fikri alanda, kültürel anlamda teknolojide, sanayide, sanatta ve edebiyatta güçlü olmayanın bağımsız olması mümkün değildir. Onun için diyoruz ki, biz her alanda güçlü olan bir Türkiye’yi ileriye doğru taşımak zorundayız. Bugün Türkiye’nin bilgi teknolojilerinde, savunma sanayisinde ve teknolojinin her alanında yüksek teknolojileri kullanarak ileriye doğru atılım yapması Sivas Kongresi kararlarında alınan milli bağımsızlığa vurgu yapan hassasiyetin bir gereğidir. Bağımsızlık lafla olmaz. Bağımsızlık icraatla olur.
‘MİSAKIMİLLİ, GENİŞ BİR COĞRAFYAYI KAPSAMAKTADIR’
Sivas Kongresi’nde miras bırakılan 3’üncü temel unsurun da vatan sınırlarının çizilmesi olan Misakımilli olduğunu söyleyen Kurtulmuş, Çok kısa bir süre içerisinde 4 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye düşmüş bir Türkiye Cumhuriyetimiz var. Allah, ecdadımızdan razı olsun. Anadolu kıtası büyüklüğündeki bu ülkeyi korumayı başardılar ve istiklalimizi, bağımsızlığımızı, Türkiye Cumhuriyetimizi kurdular. Misakımilli, bizim o günkü sınırlarımızın dışında kalan ama bizim illerimizde olan yerleri hatırlatıyordu. Başta Kerkük-Musul olmak üzere Ege ve Akdeniz’deki haklarımızı, hukuklarımızı hatırlatıyordu. Misakımilli’yi bugün çok daha geniş bir çerçevede görmek, çok daha geniş bir çerçevede anlamak mecburiyetindeyiz. Misakımilli, sadece 780 bin kilometrekarede 85 milyon yurttaşımızın yaşadığı topraklardan ibaret değildir. Misakımilli, yüz milyonlarca soydaşımızın Türkiye’yi sevenlerin, bizimle aynı medeniyete mensup olanların içinde bulunduğu geniş bir coğrafyayı yani millet varlığımızı kapsamaktadır dedi.
‘İZLEYEN BİR TÜRKİYE DEĞİL, İZLENEN BİR TÜRKİYE OLACAĞIZ’
Her alanda güçlü olmak için mücadele edeceklerini kaydeden Kurtulmuş, Ancak bunun ilk şartı nasıl ulusal kurtuluş mücadelemizi milli birlik ve beraberlik ruhunu tesis etmeden veremediysek, Türkiye Yüzyılı’nı kurmanın ilk şartı da milli birlik ve beraberliğimizi en güzel şekilde tesis etmek ve korumaktır. Bir ayrışma ve çatışma vesilesi değil, farklılıklarımızı zenginlik ve güçlülük vesilesi olarak görüp, yolumuza devam edeceğiz. Rasyonel bir şekilde hedefleri olan ama hiçbir şekilde ütopyalar peşinde koşmayan rasyonel siyasetlerle yolumuza devam edeceğiz. Dostluklarımızı arttıracağız. Dostlarımızın sayısını çoğaltacağız. Pişmanlıkları azaltacağız. Her alanda izleyen bir Türkiye değil, izlenen bir Türkiye olma hedefiyle Allah’ın izniyle yolumuza devam edeceğiz ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş’un konuşmasının ardından Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Takımı, mini konser verdi. Aynı zamanda Türk Hava Kuvvetleri’ne ait 3 muharip uçak da kent meydanında gösteri uçuşu yaptı. Program, hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.