Seferihisar Belediyesi’nin ev sahipliğinde Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları Derneği (BAMAD) tarafından, “Yol Arıyoruz” temasıyla birincisi düzenlenen ve 4 gün boyunca birçok etkinliğe sahne olan İzmir Basın Kampı, coşkulu bir konser ve ödül töreniyle sona erdi.
Seferihisar Belediyesi ev sahipliğinde, 28 Eylül-1 Ekim günleri arasında Seferihisar’da düzenlenen “1. İzmir Basın Kampı” sona erdi. Türkiye’nin farklı illerinden 100’ün üzerinde gazeteci, akademisyen ve uzmanın buluştuğu, “Yol Arıyoruz” temasıyla gerçekleşen basın kampında, 4 gün boyunca forumlar, paneller, söyleşiler düzenlendi. Kampın son gecesinde ünlü radyo programcısı Nihat Sırdar, 90’lı yılların sevilen şarkılarıyla Seferihisarlılara ve gazetecilere coşkulu anlar yaşattı. Gazeteci Özlem Gürses ve Çelik Özdemir’in sunuculuğunu yaptığı gecede, kampın sonuç deklarasyonu açıklandı, “Basın Özgürlüğü” ve “Medya Araştırmaları” ödülleri de sahiplerini buldu.
“Özgür bir toplum olmamız gerekiyor ve bunun da yolu özgür basından geçiyor”
Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, konuşmasında şunları kaydetti:
“Türkiye’nin her yerinden, tüm baskılara karşı, büyük bir cesaret ve azim ile mesleğini yapmaya devam eden 100’den fazla gazeteci, Seferihisar’da basın özgürlüğünü tartışmak için buluştu. Özgür basın demek, demokratik bir ülke demektir. Halkın gerçeklere ve doğrulara erişebilmesi demektir. Bu yüzden basın özgürlüğü ekmek gibi su gibi önemli. Fakat ne acı ki, doğruları söyleyen gazeteciler işsizlikle ya da cezaevi ile korkutuluyor. Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışan bir Türkiye için özgür bir toplum olmamız gerekiyor ve bunun da yolu özgür basından geçiyor. Gazetecilik ne kadar kamu göreviyse, gazeteciyi desteklemek de kamu görevidir. Bizler de bu kampa verdiğimiz destek ile Seferihisar Belediyesi olarak kamu görevimizi yerine getiriyoruz. Bu ödül gecesi, yıllar boyunca emek veren, ülkenin dört bir yanından değerli gazetecilere teşekkür etme fırsatıdır. Onların yazdıkları yazılar, çektikleri fotoğraflar, hazırladıkları haberler, halkın doğru bilgiye ulaşmasına ve demokrasimizin güçlenmesine katkı sağladı. Her birine bir yurttaş olarak ayrı ayrı teşekkür ederim. Burada gazeteciler, ‘yol arıyoruz’ diyerek buluştu. Aradıkları yol demokrasinin, özgürlüğün, güzel günlerin yoludur. O yolu bulana kadar hep beraber mücadele edeceğiz. Seneye kampın 2’ncisini daha özgür günlerde yapmak dileğiyle.”
“Ülkemiz medyasını özgürleştirmeyi mutlaka hepimiz için illa ki başaracağız”
BAMAD Genel Başkanı Ümit Kartal da kampla ilgili şunları söyledi:
“Bu kampta neler oldu? Belki gazetelerimizde, televizyonlarda, radyolarda duymuş olabilirsiniz. Ancak dört gün boyunca burada yürüttüğümüz tartışmalardan ‘yol arıyoruz’ temalı bir belgesel, bir de kitap çıkacak. Bunu da yine kampa katılan televizyon kanalları yayınlayacak ve İzmir’de galasını yapacağız hep beraber kitabı, tüm Türkiye’deki gazetecilere göndereceğiz. Bu arayışa İzmir’in ev sahibi olmasından çok mutluyuz. İzmir’e çok yakıştı. Seferihisar’a çok yakıştı. Özgürlüklerin, demokrasinin, barışın, kardeşliğin şehri İzmir, basın özgürlüğü için mücadele edenlerin de çekim merkezi olacak her yıl. Bu anlamda bizi kırmayan, tam bir özgür platform yaratmamız konusunda ev sahipliği yapan Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkine teşekkür ederim. Bu kampta, arayışın yolu açıldı. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız. Ama ülkemiz medyasını özgürleştirmeyi mutlaka hepimiz için illa ki başaracağız.”
Dört isme ödül verildi
Gecede BAMAD tarafından verilen Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları ödülleri de takdim edildi. Cezaevinde bulunan Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Merdan Yanardağ ile yine cezaevinde olan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Gazeteci Barış Pehlivan’a Basın Özgürlüğü Ödülü verildi. Medya Araştırmaları Ödülleri ise Prof. Dr. Haluk Şahin ve Tolga Çevikel’in oldu.
Cezaevinde bulunan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Gazeteci Barış Pehlivan’a verilen Basın Özgürlüğü Ödülü’nü Cumhuriyet Gazetesi Haber Müdürü Can Uğur aldı. Pehlivan adına ödülü alan Uğur, “Barış’ın sizlere çok selamı var. Cezaevine ilk kez girmedi. Yazdığı şeyler birilerini rahatsız ettiği için bugün cezaevinde. Acılıyız, öfkeliyiz ama aynı zamanda gururluyuz. Başımız dik gezebiliyoruz” diye konuştu.
Ödülü takdim eden CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da “Kampı destekleyen ve ev sahipliği yapan Seferihisar Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Havuz medyası her gün gerçekleri çarpıtırken, burada yeni bir yol arayan gazetecilere teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Siz olmasanız gerçeğin kırıntısına ulaşamayacağız. Gerçeğin peşinde koştuğu için özgürlüğünden vazgeçen Barış Pehlivan’a da kocaman bir alkış gönderelim” dedi.
“Gurur duydum”
Cezaevinde olan Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Merdan Yanardağ’a verilen Basın Özgürlüğü Ödülü’nü oğlu gazeteci Alp Yanardağ aldı.
Alp Yanardağ, “Burada olmak benim için hem hüzünlü hem gurur verici. Babamı örnek aldım, gazetecilik mezunu oldum. Burada olup ödülü alsaydı diye düşünüyorum ama bir yandan da her koşulda bildiğini söylemeye devam etti. Onunla çok gurur duydum” diye konuştu.
“Yol bulmayı bırakın, yürümeye devam edin”
Medya Araştırmaları Ödülü’nü alan Prof. Dr. Haluk Şahin de “Bu basın kampı Türkiye’de basının belki de dönüm noktası olacak. Bir araya geldik, konuştuk. Bizim bir araya gelmemizi, birbirimizin gözlerinin içine bakarak konuşmamızı istemiyorlar. Bugüne kadar 34 kitap yazdım, çoğu gazetecilikle ilgili. Bu ödül tüm zahmetlere değdiğini gösteriyor. Benim için çok büyük önem taşıyor. Yol bulmayı bırakın, yürümeye devam edin” dedi.
Medya Araştırmaları Ödülü’nü alan bir diğer isim akademisyen Tolga Çevikel ise daha da güzel işler yapacaklarını vurgulayarak, ödül ve kamp için teşekkür etti.
Sonuç deklarasyonu yayınlandı
Gecede, kamp katılımcılarının oybirliğiyle kabul ettiği 1. İzmir Basın Kampı Sonuç Deklarasyonu’nu da Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Sözeri okudu. ‘Yol arıyoruz’ temalı 4 günlük tartışma ve değerlendirmelerden şu sonuçlar çıkarıldı:
-Türkiye’de gazeteciler işsiz, güvencesiz ve örgütsüz. Genç gazeteciler geçimlerini sağlayamıyor bu nedenle meslekte kalamıyor. Gazetecilik gençler için yeniden umut ve heyecan vaat eden bir meslek olmalı.
-Son yıllarda örgütlenme konusunda gözlenen ivme heyecan verici olsa da Türkiye’de örgütlenmek, sendikalı olmak halen bir cesaret işi. Daha cesaretli olmalıyız.
-Meslek örgütleri arasında dayanışmanın güçlenmesine ve genç gazetecileri kapsamak için daha fazla gayret gösterilmesine ihtiyaç var.
-Medyada yıllar sonra hak arama mücadeleleri, direnişler ve grevler yükseliyor. Grevdeki meslektaşlarımız yalnız kalmamalı, sesleri daha fazla duyurulmalı.
-Gazeteciliğin finansmanı giderek zorlaşıyor. Kurumsal ve etkin bir demokrasi bağımsız ve yaygın bir medyanın denetimiyle; güçlü bir yerel yönetim de ancak güçlü ve bağımsız yerel medyayla mümkün.
-Yerel gazeteler çok zor koşullarda yayınlanıyor. Yerel medyanın güçlenmesi için yeni yollara, yöntemlere ihtiyacımız var. Başta istihdam olmak üzere gazeteciliği güçlendirecek yeni kriterler belirlememiz gerek.
-Özellikle tarım, turizm gibi Anadolu kentlerinin ekonomik döngüsünde ağırlıklı yer tutan sektörlerde sermaye yapısının tekelci biçimde yoğunlaşması ve bu yoğunlaşmada yabancı sermayenin genişleyen gücü, yerel gazetelerin reklam-ilan olanaklarını da geriletiyor. Sektörlerdeki şirketlerin büyük kentlerden hatta yurt dışından yönetilen stratejileri, ulusal kanallara ve yaygın sosyal medya ağlarına yöneliyor. Reklam pastasından en büyük dilimi alan teknoloji devlerinin beslendikleri medyayla gelirlerini adaletli biçimde paylaşmasının zamanı geldi.
-Basın İlan Kurumu, bugünkü yapısıyla hem ulusal hem yerel medyanın üzerinde bir vesayet oluşturmuş durumda. Kamu ilanlarının adil dağıtımı ve editöryal bağımsızlık için birlikte mücadele edilmeli.
-Basın İlan Kurumu’nun yerel medyanın dijital dönüşümüne destek vermek amacıyla yürürlüğe koyduğu yeni mevzuat hükümlerinin ‘yerel basının lehine olmak üzere’ esnetilmesi gerekiyor
-Bağımsız bir gazetecilik için yeni gelir modellerine kafa yormamız, çeşitlendirmemiz gerek. Platformlar üzerinden kolektif üretimler yaygınlaşmalı.
-Sürekli değişen teknolojiyi daha iyi kullanmak ve yeni tehditlerle mücadele etmek için gazeteciler eğitimler ve deneyim paylaşımlarıyla desteklenmeli, güçlenmeli.
-Gelişen iletişim teknolojilerinin olanakları basın için yeni fırsatlar yaratıyor. Ancak haber merkezi ve yazı işleri gibi, gazetecilerin organik gelişimini ve kolektif etkileşimi güçlendiren yapıların zayıflaması, mesleki deneyim aktarımını ve düzeyi olumsuz etkiliyor. Bu riskler üzerine kafa yormalı, teknolojinin haberciliği aşındırmasına izin vermemeliyiz.
-Basın ve ifade özgürlüğü alanını daraltan baskılar, bağımsız ve eleştirel gazetecilik çabalarını evrensel etik ilkelerden koparmamalı. Mesleğin itibarını korumak için gazetecilik kriterleri belirleyici olmalı.
-Birinci Basın Kampı, yüz yüze iletişimin, çözüm yollarını konuşarak, tartışarak aramanın önemini gösterdi. Bu doğrultuda kampın geleneksel hale gelerek ikincisinin örgütlenmesine şimdiden başlanması için çalışmalar yürütülmeli. Kamp önümüzdeki sene daha kapsayıcı olmalı.
-Kamptaki tartışmalardan bir belgesel hazırlanmalı ve yaygın gösterimleri yapılmalı.
-Kamptaki tartışma ve oturumlar, kitaplaştırılarak kampa katılma fırsatı bulamayan meslektaşlarımıza ve demokratik kitle örgütlerine ulaştırılmalı.