Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa İl Teşkilatı’nın 38’nci olağan kongresi Şehzadeler ilçesi Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.
İki İl başkan adayının yarıştığı kongreye CHP Grup Başkanı ve Genel başkan Adayı Özgür Özel, CHP Genel Başkan Aday Adayı İlhan Cihaner, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tahsin Tarhan’da katıldı.
Kongrede ilk konuşmayı yapan CHP Genel Başkan Aday Adayı İlhan Cihaner, neden genel başkanlık adayı yoluna çıktığını partililere anlattı.
“ÇOK KÖTÜ BİR DÖNEMDEN GEÇTİK”
Cihaner partisinin 14-28 Mayıs seçimlerinde çok kötü bir dönemden geçtiğinin ifade ederek şöyle konuştu: “Hem parlamento seçiminde hem de cumhurbaşkanlığı seçiminde inanılmaz bir beklenti ve coşkuyla seçim sürecine girdik. Yüzde 60’larla seçimi alacağımıza dair bir beklenti yaratıldı. O dönemlerde yapılan iyi niyetli eleştiriler bile bozgunculukla, siyaset bilmezlikle, ‘şimdi yeri değil, zamanı değil’ diyerek maalesef dinlenmedi. Oysa madem ki bir demokratik partiden bahsediyoruz, bunu söylüyoruz Cumhuriyet Halk Partisi demokratik bir partidir. Her şeyden önce o eleştirilerin dikkate alınması gerekirdi. Nihayetinde hem parlamento da hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde büyük bir yenilgiyle karşı karşıya kaldık. Hatta hezimetle karşı karşıya kaldık.”
İlhan Cihaner
“PARTİYİ YENİDEN KURMAK ZORUNDAYIZ”
Konuşmasında partisinin özüne dönmesi için yeniden kurulması gerektiğinin altını çizen Cihaner sözlerine şöyle devam etti: “Partiyi yeniden kurmak zorundayız. Devrimci bir tutumla, cesaretle partiyi yeniden kurmak zorundayız. Şu anda bir vekalet savaşı yürütülüyor. Bir tarafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin etrafında toplanan ve bugünkü sorunların tamamından sorumlu olan tamamının altında imzası olan bir yapı var. Öbür tarafta da hala iktidarını devam ettirmek isteyen ‘genel merkez’ diye bir yapı var. Eğer bu ikisinden de kadro olarak, yönetim anlayışı olarak, izledikleri siyaset olarak kurtulamazsak Cumhuriyet Halk Partisi’nde ilerletici bir yenilenmeye ya da dönüşüme yol veremeyiz.”
“CHP SON 15-20 YILDA SİYASETSİZLİĞE BULAŞMIŞ”
“Bu partiyi yönetme tarzından kurtarmamız lazım. Bu Cumhuriyet Halk Partisi son 15-20 yıldır olduğu gibi siyasetsizliğe bulaşmış, bazen siyasal İslamcı bazen aşırı milliyetçi olan AKP eskisi danışmanların, Fethullah eskisi danışmanların siyasi laboratuvarı olmuş, güne göre tepki veren bir siyasi parti mi olacak yoksa tüzüğümüzde tarif edildiği ve tabanımızın da benimsediği gibi sol, sosyal demokrat, Atatürk ilkelerine bağlı, laikliği ödünsüz savunan, halkçı, devrimci bir Cumhuriyet Halk Partisi mi olacak? Tartışmamız gereken şey bu.”
“BIRAKIN O AFİLİ İSİMLERİ, UNVANLARI SADECE FİKİRLERE ODAKLANIN”
Konuşmasının sonunda partili delegelere seslenen İlhan Cihaner, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Şimdi ‘değişim’ deniyor ama Cumhuriyet Halk Partisi başka bir değişim daha yaşadı. Önce onun bir hesabını vermek lazım. Cumhuriyet Halk Partisi çok partili döneme geçtikten sonra ‘ortanın solu’ kavramı Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki bir değişim olarak adlandırılır.
Ama tam da bu genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ‘Cumhuriyet Halk Partisi artık değişti’, ‘Cumhuriyet Halk Partisi geniş kesimlere açıldı’ diye bir değişim güzellemeleri yapıldı. O değişim sahiden böyle alkışlanacak bir değişim miydi? Tam tersi şimdi değişim isteyenler ve genel merkezciler Türkiye’nin bu hale gelmesindeki en kritik belki de siyasi hamle olan o değişim sürecinin bir kere hesabını verecekler.
Yani o değişim olurken siyasal İslamcılar alkışlıyordu, liberaller alkışlıyordu, Fettullahçılar alkışlıyordu sadece biz eleştiriyorduk. Ama biz o zaman siyaset bilmemezlikle, Norveç’te yaşamakla suçlanıyorduk.
Benim size bir çağrım var; eğer iktidara giden halkın partisini kuracaksak vicdanınızdaki, geçmişinizdeki o duygularla kararınız arasındaki mesafeyi cesaretle kapatın. Bırakın o afili isimleri, unvanları sadece fikirlere odaklanın.
Bu tartışma zeminini siyasi ideolojik zemine indirirsek hepimizi esir almış olan yılgınlık duygusundan, umutsuzluk duygusundan süratle çıkarız. Gelin bize omuz verin Cumhuriyet Halk Partisi’ni, halkın partisi yapalım.”
Özgür Özel
CHP’Lİ ÖZEL’DEN CİHANER’E ‘ÖN SEÇİM’ CEVABI
CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel ise konuşmasında, kendisini partide ön seçimin kaldırılmasına destek verdiğini ifade eden İlhan Cihaner’e cevap verdi. Özel konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“İlhan Cihaner 2018’teki iç tüzük değişikliğini hatırlattı. Benin rolümü de ‘Orada iktidardı ama arabulucuk yapıyor’ diye söyledi. Doğur hatırlıyor. Sayın Selin Sayek Böke ile sayın İlhan Cihaner demokratik bir tüzük hareketinin kendi grupları içindeki sözcüleriydi, liderleriydi. Hep birlikte tüzük değiştirmek için o salona gittik.
O salonda her iki tarafın ve kutuplaşmanın verdiği bir takım yanlışlıklarla üzerinde 81 ilin mutabık olduğu maddelerde dahi tartışmalar çıktı. Sorunlar yaşandı, kurultay kitlendi. Bazıları sandalyenin üzerine çıkıp istifa sloganları atarak, sayın genel başkanın o gün zor durumda kalmasını sağladı.
Ben İlhan Cihaner’in Selin Sayek Böke’nin örgütün o günkü niyetini bu olmadığını biliyordum. Kendileriyle görüştük. Müzakere ettik. İki taraftaki gerginliği çözmeye ve tüzüğün ilerlemesini sağlamaya katkı sağlamaya çalıştım. Belli şeyleri başardık.
Ancak bir maddenin Siirt delegasyonundan bir arkadaşımızın önerisini bütün salondan oy alarak geçtiği ama daha sonra ittifak ortamında bunun ön seçim uygulanmasına engel olarak kullanıldığı bir maddenin geçmesi hususunda bir dikkatsizlik, bir eksiklik varsa hepimize aittir.
Ancak burada bir kasıt varsa bana ait olmadığını en iyi İlhan Cihaner bilmektedir. Yüzüne karşı söylüyorum.”
“YEREL SEÇİMLERDE BÜYÜK TEHLİYEKLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Konuşmasında kendisini neden genel başkan adayı olduğunu partili delegelere anlatan CHP’li Özel sözlerine şöyle devam etti:
“Sizi temin ederim ki 28 Mayıs günü ne kolumu kaldırmaya ne genel başkan adayı olmaya ne de böyle bir yola çıkmaya takatim yoktu. Ancak yaşanan süreç partinin hiç bir şey yokmuş gibi davranmasına, bu davranış biçimi de seçmende büyük bir duygusal kopuşa sebebiyet verdi.
Öyle bir şeyi gördüm ki görüyorum ki eğer sağlıklı bir itirazı sağlıklı bir öz eleştiriyi yeni bir yol yürüyüşü sağlamazsak hep birlikte önümüzdeki yerel seçimlerde büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.
Dünyadaki bütün diktatörler seçime katılım oranının muhalefetteki düşüşünden beslenirler. Sizin omzunuz düştüyse beyefendinin yüzü gülmeye başlar. Çünkü biz enerjimizi kaybedersek seçmen siyasi partilerden, muhalefetten ve siyasetten umudunu keser.
Sandıktan uzaklaşır. Bu tehlikeye karşı bir itiraz bir yenileniş ve yeni bir yol yürüyüşüne ihtiyaç vardı. Ben Özgür Özel olarak şunu söyledim.
Kaybeden takımda santrafor olarak oynayacağıma kazanacak şampiyon takımda her mevkiye talibim dedim. Manisa benim evim. Bana eğer takımın başına geç diyorlarsa ben bu takımı şampiyon yaparım.”
“TÜRKİYE’DE BİZE DAYATILAN SİYASETE İTİRAZ EDİYORUZ”
Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı siyaset anlayışına karşı olduklarını belirten Özel “Türkiye’de bize dayatılan siyasete itiraz ediyoruz. Nedir o. İşte o Recep Tayyip Erdoğan’ın meşhur anlayışı. Kimlik siyaseti, dikine kesen siyaset, ‘Bir farklılığı bulalım. Üstünde tepinelim. Bir tarafı uzaklaştıralım. Orayı şeytanlaştıralım. Kendi arkamızı kalabalıklaştıralım.’ Bu dikine kesen sağcılar-solcular, Türkler Kürtler, Aleviler Sünniler, Milliler gayri milliler anlayışı yerine enine kesen bir siyaset. AKP’linin de MHP’linin de İYİ Partilinin de HDP’li’nin de yoksuluna dokunan, işsizine dokunan, güvencesizine dokunan, geleceğinden kaygılı olanlarına dokunan ve hepsine dokunurken alt tarafı koruyan ve kendini yeniden tarif eden bir anlayışla Değişimin Yüzyılı Yüzyılın Değişimi diyoruz. Sizin evladınız bu yolculuğa çıktı.” diye konuştu.
“BU PARTİYE GENEL BAŞKAN GELECEKSE LABORATUVAR DA ÜRETİLMEYECEK”
CHP’li Özel, partisinin genel başkanını partili delegelerin iradesiyle seçileceğinin altını çizerek, “11 yıldır meclistesin. Evet, dediğim gibi dur derseniz dururum. Top topla derseniz toplarım. Ancak 1957’de milletvekili olan Ecevit’in 15 sene sonra 1972’de ortanın solu hareketini ete kemiğe büründürmesiyle, 5 yıl süren bir tartışmayı bir noktaya getirmesiyle yola çıktığını bilelim. Şunu görelim; bu partiye bir genel başkan gelecekse tombaladan çıkmayacak. Meteorla düşmeyecek. Laboratuvar da üretilmeyecek. Ancak sizin kefaletiniz, sizin yüreğiniz, sizin desteğinizle bu partini bir evladı olacak.” dedi.
“BENDEN YANA NE KADAR HAK VARSA HELAL OLSUN”
CHP’li Özel konuşmasının son kısmında kongrede bulunan delegelere seslenerek sözlerini şu ifadelerle bitirdi:
“Siyaset sözle yapılır. Sözle yapılan her iş hataya açıktır. Siyasete girdiğim ilk günden bugüne kadar kalp kırmış mıyımdır. Kırmışımdır. Burada mahsur yok. Gözünün içine baka baka özür dilenir. Kırdığımdan, üzdüğümden varsa hakkının yenmesinden sebep olduğumdan bunlardan büyük bir üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim.
Benden yana beni de çok kıran oldu, üzen oldu. Benden yana olan ne kadar hak varsa hepsi helal olsun. Biz üyelerimiz CHP’nin Atatürk’ün baba ocağının gerçek sahipleri, çorbasını kaynatanlar, bacasını tüttürenler bu evladınıza, kardeşinize ‘Arkandayız’ diyorsanız. Ben yola çıkıyorum. Ben bu partiyi ayağa kaldıracağıma, ben başaracağımıza sonuna kadar inanıyorum.”